".................................,

Devrimi yapan atalarımızın hissettiklerini en iyi anlatan metinlerden biri:
Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman,

beyaz bir karanlık ki,

gittikçe artan ağırlığının altında herşey silinmiş gibi,

bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü;

tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki,

bakanlar onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar!


Satırları ile başlayan ve o günün İstanbul'unu niteleyen bu uzun şiir

Ey ancak masalların tanıdığı bir hâtıra: Nâmus; ey adamı ikbâl kıblesine götüren yol: Ayak öpme yolu. ...
Ey tutulmayan vaatler, ey sonsuz muhakkak yalan, ey mahkemelerden biteviye kovulan "hak"!

Ey en şiddetli kuşkularla duygusu körleşerek vicdanlara uzatılan gizli kulaklar; ey işitilmek korkusuyle kilitlenmiş ağızlar.

Ey nefret edilen, hakîr görülen millî gayret! ....
Ey korku ağırlığından iki büklüm gezmeye alışmış zengin – fakir herkes, meşhur koca bir millet!

Şiirin adını ve şairini söylememe gerek yok herhalde!

Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür vatandaşları,
Bugün önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü, onunla aynı idealleri ve fedakarlıkları paylaşan binlerce insanı saygıyla anıyoruz.
Bu ülke nasıl kurulduysa o şekilde yaşamaya devam edecektir.

"Türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."

......................................."              

Konuşmanın tamamı pdf